Türkiye’den 12 Bin Bilim İnsanı Yurt Dışında Çalışıyor
Yapay zeka kullanılarak Türkiye’deki beyin göçünün verileri ortaya çıktı. Chicago Üniversitesi’nde profesör. Dr. Ufuk Akçigit’in yaptığı araştırmada, bugün Türkiye’den 12 bin akademisyenin yurt dışında bilim ürettiği belirlendi. Edinilen bilgiye göre, akademisyen yurt dışına taşındığında ortalama verimlilik yüzde 28 artıyor.
“En üretken akademisyenler yurt dışına gidiyor”
Türkiye Bilişim Vakfı’nın desteğiyle Chicago Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Akçigit, “Türkiye beyin göçü paradoksu yaşıyor” dedi. Dünya Gazetesinden Özlem Ermiş Beyhan’ın haberine göre; En verimli akademisyenler yurt dışına gidiyor, verimlilikleri arttıkça akademisyen Türkiye’ye dönmek istemiyor. Buna beyin göçü paradoksu denir.
ABD’de akademisyenlerin başlangıç maaşı 10 kat fazla, verimsiz olanlar geri dönüyor.
“Türkiye’ye dönen akademisyenin verimi yüzde 10 düşüyor”
Araştırmanın detaylarında ortaya çıkan “acı verici” bilgiler ise şöyle:
-
Akademisyenler 5 kümeye ayrılmıştır. Bunlardan en verimli olanlar yurt dışına gidiyor.
-
Verimlilik, akademik yayın ve yayının kalitesi ile ölçülür.
-
“Gidiyorlar, çoğu geri geliyor” deniyor ama araştırma, üretkenliği en düşük akademisyenlerin geri döndüğünü de ortaya koyuyor.
-
Verimliliği arttıkça akademisyen Türkiye’ye dönmek istemiyor. Buna beyin göçü paradoksu denir.
-
ABD’de akademisyenlerin başlangıç maaşı Türkiye’dekinin 10 katı.
-
Bir akademisyen yurt dışına taşındığında ortalama üretkenliği yüzde 28 artıyor.
-
Yurt dışında çalışan akademisyenlerin üretkenliği yaklaşık yüzde 10 artıyor.
-
Türkiye’ye dönen akademisyenlerin verimliliği yüzde 10 düşüyor.
1960’larda geri kalmış ülkeler bizi nasıl geçti?
Türkiye’nin kişi başına düşen geliri ABD ile kıyaslandığında Türkiye 1960’ların başından beri ABD’nin yüzde 20’leri düzeyinde.
1960’ta Türkiye’nin gerisinde kalan Singapur, Güney Kore, Litvanya, Polonya, Şili, Çin, 2020’lerde Türkiye’yi geçti.
Singapur ABD’yi geçti; Güney Kore ABD’nin yüzde 50’sine ulaştı.
Bu ülkeler sermaye artırmanın yanı sıra üretkenliklerine yatırım yaparak bu gelişmeyi sağladılar.
Türkiye, verimliliği artırmadan orta gelir tuzağından çıkamayacaktır.
Halkın ayırdığı kaynaklar verimli kullanılmıyor
Türkiye, makale sayısı, patent ve milli gelir açısından OECD ülkeleri arasında en düşükler arasında yer almaktadır.
Gelir eşitsizliği ile kişi başına düşen Ar-Ge araştırmacısı sayısı arasında zıt bir ilişki vardır. Türkiye, yüksek gelir eşitsizliği (sondan üçüncü) ve düşük araştırmacı oranı (yine sondan üçüncü) ile OECD ülkeleri arasında ortalarda yer almaktadır.
OECD verileri incelendiğinde Türkiye, kişi başına düşen bilimsel yayın sayısında geriyken, kamu yükseköğretim harcamalarının milli gelir içindeki payı açısından öndedir. Diğer bir deyişle, Türkiye’de yükseköğretime önemli bir kaynak ayrılmaktadır; Ancak bu kaynaklar verimli kullanılamadığı için bilimsel çıktıya yol açmazlar.
Türkiye, Ar-Ge’nin milli gelire oranında geride; ancak kamunun özel şube Ar-Ge’ye verdiği destek oranında ön sıralarda yer almaktadır. Türkiye’de Ar-Ge için gerekli teşvikler veriliyor ama gerektiği gibi olumlu sonuçlar alınamıyor.